Ana içeriğe atla

Zigetvar Kuşatması Hakkında Bilgi

 Zigetvar Kuşatması, 1566 yılında Osmanlı İmparatorluğu ile Habsburg Monarşisi arasında gerçekleşen önemli bir askeri çatışmadır. Bu kuşatma, Kanuni Sultan Süleyman'ın son büyük seferlerinden biri olarak bilinir ve aynı zamanda Sultan Süleyman'ın ölümüne yol açan olaylardan biri olarak tarihe geçti.

Zigetvar Kuşatması


Arka Plan:

Osmanlı İmparatorluğu'nun büyümesi sırasında Macaristan, stratejik bir bölge haline gelmişti ve Osmanlılar ile Habsburglar arasında sürekli çatışmalara sahne olmuştu. Zigetvar, bu çatışmanın merkezlerinden biriydi.


Kuşatma:

Osmanlı İmparatorluğu, 1566 yazında Zigetvar'ı kuşatmaya karar verdi. Kuşatma, Osmanlı İmparatorluğu'nun büyük bir orduyla Zigetvar'a saldırmasıyla başladı. Şehir, Habsburg Monarşisi'nin komutanı Miklós Zrínyi tarafından savunuluyordu. Zigetvar'daki Hristiyan garnizonu kahramanca direniş gösterdi, ancak şehir Osmanlıların eline geçti.


Sultan Süleyman'ın Ölümü:

Zigetvar'ın düşmesi, Sultan Süleyman'ın son büyük askeri zaferi olarak kabul edilir. Ancak zaferin ardından, Sultan Süleyman, Zigetvar'ın kuşatılması sırasında geçirdiği zorlu kampanya ve hastalığın etkisiyle öldü. Bu, Osmanlı İmparatorluğu için büyük bir kayıp oldu.


Sonuçlar:

Zigetvar Kuşatması, Osmanlılar ve Habsburglar arasındaki çatışmaların devamını işaret ederken, Osmanlı İmparatorluğu için bir dönemin sonunu temsil etti. Zigetvar'daki zafer, Osmanlı İmparatorluğu'nun Macaristan topraklarını genişletmesine katkı sağladı. Ancak Sultan Süleyman'ın ölümü, Osmanlı tahtı için bir rekabeti de başlattı.


Zigetvar Kuşatması, Osmanlı İmparatorluğu'nun genişlemesinin ve çatışmalarının önemli bir parçasıydı ve tarihçiler tarafından bu dönemin önemli bir olayı olarak kabul edilir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MUSEVEİLİK NEDİR? MUSEVİLİK HAKKINDA KISA BİLGİ

MUSEVEİLİK NEDİR? MUSEVİLİK HAKKINDA KISA BİLGİ Allah'ın İsrailoğulları'na Musa Peygamber aracılığıyla bildirdiği din kurallarının bütünü. Tektanrıcı büyük dinlerin en eskisi Musevîliktir. Bu dine inanlara Yahudi denir. İsrailoğulları Milattan 2 bin yıl önce Filistin'e yerleşmişlerdi. Birkaç kabileye ayrıldılar. Bunlardan Yahuda kabilesi sonradan ülkenin bütününü egemenliği altına aldı. Bu kabilenin adından türeyen Yahudilik ve Yahudi sözcükleri, sonradan Musevîlik ve Musevi sözcükleriyle karşılandı.  Musevilik Musevilik  Allah'ın İsrailoğulları'na Hz. Musa aracılığıyla bildirdiği din kurallarının bütünü. Tektanrıcı büyük dinlerin en eskisi Museviliktir. Bu dine inanlara Yahudi denir.  İsrailoğulları Milattan 2 bin yıl önce Filistin'e yerleşmişlerdi. Birkaç kabileye ayrıldılar. Bunlardan Yahuda kabilesi sonradan ülkenin bütününü egemenliği altına aldı. Bu kabilenin adından türeyen Yahudilik ve Yahudi sözcükleri, sonradan Musevilik ve Muse...

KUREYŞ KABİLESİ NEDİR? KUREYŞ KABİLESİNE NE OLDU?

KUREYŞ KABİLESİ NEDİR? Hz. Muhammed’in üyesi olduğu Arap kabilesidir. Bir yoruma göre Kureyş adı “köpekbalığı” anlamındaki kıreften türemiş, çok güçlü bir kişi olduğu için Fihr bin Malik’e san olarak verilmiş ve soyu bu adla anılmıştır. Bir başka yoruma göre “birleştirmek”, “toplamak” anlamına gelen /çarktan türemiş, dağınık durumdaki kabileyi bir araya getirdiği için Fihr’in torunlarından Kusay bin Kilab’a san olarak verilmiş, daha sonra bütün Fihr soyu bu adla anılmıştır. Üçüncü bir yoruma göre ise “ticaret ve kazanç” anlamındaki tekarruş’ tan türeyen Kureyş, ticaretle uğraştıkları için kabileye ad olarak verilmiştir. Kabilenin atası Fihr bin Malik’in soyu Hz. İsmail’in torunlarından Adnan’a bağlanır. Bu soy Galib, Lüey, Kaab, Mürre, Kilab, Kusay, Abdi Menaf, Haşim, Abdulmuttalib ve Abdullah zinciriyle de Hz. Muhammed’e ulaşır. Haşim’den başlayarak Haşimiler ola­rak anılan bu koldan başka Fihr soyundan daha birçok kabile sürmüştür. Bunların en ünlüleri, Kaab’m Huseys ve Adiy...

Hazret-i Ebu Süfyan Kimdir? Maddeler Halinde

Hazret-i Ebu Süfyan (radıyallahü teâlâ anh), Peygamber efendimizin kayınpederi ve eshab-ı kiramın büyüklerindendir. Peygamber efendimizin mübarek zevcesi olan Habibe validemizin ve vahiy kâtibi Hazret-i Muaviye ’nin babasıdır.  Hazret-i Ebu Süfyan, Müslüman olmadan önce Mekke’nin ordu kumandanı idi. Mekke’nin fethinde Müslüman oldu. İslam ordusu şehre girerken, bir tepeden onları seyrediyordu. Kendi kendine (Şimdi büyük bir ordum olsa, acaba bunları yenebilir miydim?) diye düşündü. Tam o sırada Peygamber efendimiz yanına gelip, yavaşça   (Ne kadar büyük ordun olsa, yine seni yenerdim)   buyurdu. Bu mucize karşısında Hazret-i Ebu Süfyanın imanı daha da kuvvetlendi. Daha sonra Peygamber efendimiz Ashabına buyurdu ki: (Ebu Süfyan’ın evine giren öldürülmekten kurtulur.) Hazret-i Ebu Süfyan Mekke’ye gidip Kureyşi İslam’a davet etti. İslam ordusunun şehre girmek üzere olduğunu haber verdi. (Müslüman olanlar ve benim evime ve Mescid-i harama sığınanlar hariç, herkes kılı...