Ana içeriğe atla

Roxelana (Kanuni Sultan Süleyman Eşi) Bilgi

 Roxelana, Osmanlı İmparatorluğu'nun en etkili ve bilinen kadın figürlerinden biridir. Doğu ve Batı'nın buluştuğu İstanbul'da doğan ve Hürrem Sultan olarak da bilinen Roxelana, 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nda büyük bir etki yaratmış bir kadındır.


Roxelana


İlk Yılları ve Kökeni: Roxelana, Ukrayna'nın bugünkü sınırları içinde doğdu ve asıl adı Anastasia olarak biliniyordu. Genç yaşlarda bir tüccar tarafından esir alındı ve İstanbul'a getirildi. Burada, sarayda bir harem cariyesi olarak hizmet etmeye başladı.


Sultan Süleyman'ın İlk Karısı: Roxelana, Sultan Süleyman'ın gözüne çarpan güzelliği ve zekasıyla dikkat çekti. Sultan Süleyman ile olan ilişkisi, onun özgürlüğünü kazanmasına ve Sultan'ın ilk karısı olmasına yol açtı.


Siyasi Etkisi: Roxelana'nın etkisi sadece Sultan Süleyman'ın özel yaşamıyla sınırlı değildi. O, saray entrikalarında ve siyasi kararların alınmasında etkili bir rol oynadı. Osmanlı İmparatorluğu'nun politikaları üzerinde büyük bir nüfuz sahibi oldu.


Hayır İşleri ve Miras: Roxelana, Osmanlı İmparatorluğu'nda hayır işleri ve kültürel projeler için önemli kaynaklar ayırdı. Özellikle Süleymaniye Camii'nin yapımına katkıda bulunarak, Osmanlı İmparatorluğu'nun önemli bir simgesini oluşturdu.


Ölümü ve Anıları: Roxelana, 1558 yılında vefat etti, ancak onun etkisi ve anısı hala canlıdır. Roxelana, Osmanlı İmparatorluğu'nun tarihindeki güçlü ve etkili kadınlardan biri olarak hatırlanır ve onun hikayesi, edebiyata, sanata ve kültüre ilham kaynağı olmuştur.


Roxelana'nın hayatı ve etkisi, Osmanlı İmparatorluğu'nun karmaşık tarihinde önemli bir yer tutar ve onun hikayesi, hem tarihçiler hem de sanatçılar için ilgi çekici bir konu olmuştur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MUSEVEİLİK NEDİR? MUSEVİLİK HAKKINDA KISA BİLGİ

MUSEVEİLİK NEDİR? MUSEVİLİK HAKKINDA KISA BİLGİ Allah'ın İsrailoğulları'na Musa Peygamber aracılığıyla bildirdiği din kurallarının bütünü. Tektanrıcı büyük dinlerin en eskisi Musevîliktir. Bu dine inanlara Yahudi denir. İsrailoğulları Milattan 2 bin yıl önce Filistin'e yerleşmişlerdi. Birkaç kabileye ayrıldılar. Bunlardan Yahuda kabilesi sonradan ülkenin bütününü egemenliği altına aldı. Bu kabilenin adından türeyen Yahudilik ve Yahudi sözcükleri, sonradan Musevîlik ve Musevi sözcükleriyle karşılandı.  Musevilik Musevilik  Allah'ın İsrailoğulları'na Hz. Musa aracılığıyla bildirdiği din kurallarının bütünü. Tektanrıcı büyük dinlerin en eskisi Museviliktir. Bu dine inanlara Yahudi denir.  İsrailoğulları Milattan 2 bin yıl önce Filistin'e yerleşmişlerdi. Birkaç kabileye ayrıldılar. Bunlardan Yahuda kabilesi sonradan ülkenin bütününü egemenliği altına aldı. Bu kabilenin adından türeyen Yahudilik ve Yahudi sözcükleri, sonradan Musevilik ve Musevi sözcükleriyl

HZ MUHAMMED KİMDİR? HAKKINDA DETAYLI BİLGİLER

HZ MUHAMMED'İN  (S.A.V.)  HAKKINDA Hz. Muhammed (s.a.v.)  Fil Vak‘ası ’ndan 50 veya 55 gün sonra 20 Nisan 571 Pazartesi günü (et-Taķvîmü’l-Arabî, s. 33-44) Adnânîler’in ana yurdu kabul edilen Mekke’de dünyaya geldi. Doğumundan iki ay evvel babası, altı yaşındayken de annesi vefât etti. PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN ÇOCUKLUĞU Annesi vefat ettikten sonra Hz. Muhammed’i (s.a.v.) dedesi Abdülmuttalib himaye etti. Abdülmuttalib, Hz. Muhammed’e (s.a.v.) gereken ihtimamı gösterdi. Yanından hiç ayırmadı, ona baba şefkati ve sevgisinin eksikliğini hissettirmedi. Abdülmuttalib ölümünden önce, sekiz yaşında olan Hz. Muhammed’in (s.a.v.) bakımını oğlu Ebû Tâlib’e vasiyet etti. Ebû Tâlib, Hz. Muhammed’i (s.a.v.) çocuklarından daha fazla sevdi, onun uğurlu olduğuna inandı ve iyi yetişmesi için gayret sarfetti.  Hz. Peygamber’in ikinci annem dediği hanımı Fâtıma bint Esed (r.anha)  de ona kendi çocuklarından daha çok alâka gösterdi. Ebû Tâlib nübüvvetten sonra da yeğeninin yanında yer aldı v

KUREYŞ KABİLESİ NEDİR? KUREYŞ KABİLESİNE NE OLDU?

KUREYŞ KABİLESİ NEDİR? Hz. Muhammed’in üyesi olduğu Arap kabilesidir. Bir yoruma göre Kureyş adı “köpekbalığı” anlamındaki kıreften türemiş, çok güçlü bir kişi olduğu için Fihr bin Malik’e san olarak verilmiş ve soyu bu adla anılmıştır. Bir başka yoruma göre “birleştirmek”, “toplamak” anlamına gelen /çarktan türemiş, dağınık durumdaki kabileyi bir araya getirdiği için Fihr’in torunlarından Kusay bin Kilab’a san olarak verilmiş, daha sonra bütün Fihr soyu bu adla anılmıştır. Üçüncü bir yoruma göre ise “ticaret ve kazanç” anlamındaki tekarruş’ tan türeyen Kureyş, ticaretle uğraştıkları için kabileye ad olarak verilmiştir. Kabilenin atası Fihr bin Malik’in soyu Hz. İsmail’in torunlarından Adnan’a bağlanır. Bu soy Galib, Lüey, Kaab, Mürre, Kilab, Kusay, Abdi Menaf, Haşim, Abdulmuttalib ve Abdullah zinciriyle de Hz. Muhammed’e ulaşır. Haşim’den başlayarak Haşimiler ola­rak anılan bu koldan başka Fihr soyundan daha birçok kabile sürmüştür. Bunların en ünlüleri, Kaab’m Huseys ve Adiy adl