Ana içeriğe atla

KADİR GECESİ NEDİR? KADİR GECESİNİN ÖNEMİ NEDİR? KADİR GECESİNDE NE OLMUŞTUR?

KADİR GECESİ NEDİR?
Kadir Gecesi,  Kur'an'ın vahiy yoluyla İslam peygamberi Hazreti Muhammed’e gönderilmeye başlandığı gecedir. Kur'ân-ı Kerîm'in indirildiği mübarek geceye verilen addır.
On bir ayın sultanı mübarek Ramazan ayı, bu sene de Müslümanlar tarafından coşkuyla karşılandı. İslam dininde önemli bir yere sahip olan Ramazan ayında kutsal kitap Kur’an-ı Kerim indirilmiştir. İndirilen gece olan Kadir Gecesi bu ay içerisinde yer almaktadır. Sözlükte kadir (kadr) kelimesi "hüküm, şeref, güç, yücelik" gibi anlamlara gelir. Dinî literatürde ise "leyletü'l-Kadr" şeklinde Kur'ân-ı Kerîm'in indirildiği gecenin adı olarak kullanılır. Peygamber Efendimiz hadisi şeriflerinde bu gecenin faziletinden bahsetmektedir. Müslümanlar Kadir Gecesinin bereketinden nasiplerini almak için bu geceyi ibadetle geçirirler. Ayrıca bu gecenin kesin bir tarihi bulunmamaktadır.

KADİR GECESİ ÖNEMİ NEDİR?
Kadir Gecesi, Müslümanlara göre çok hayırlı ve mübarek sayılan bir gecedir. Kur'an'da şöyle tanımlanmıştır:
"Doğrusu biz Kur'an'ı Kadir gecesinde indirmişizdir. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler.O gece, tanyerinin ağarmasına kadar bir esenliktir."
İnna enzelnahu fi leyletil kadr. Ve ma edrake ma leyletül kadr. Leyletülkadri hayrun min elfişehr. Tenezzelül melaiketü verruhu fiha biizni rabbihim min külli emr. Selamün hiye hatta madla'il fecr.
Allah'ın insanlara peygamberler vasıtasıyla son hitabı ve nihaî mesajı olan Kur'an'ı indirmesi insanlığın hidayetinde bir dönüm noktası teşkil ettiği için bu olayın gerçekleştiği gece özel bir anlam taşır. Kadir gecesinin önemine işaret eden bir hadiste, önceki ümmetlerin uzun ömürlü olmaları sebebiyle fazla sevap kazanma imkânına sahip bulunmalarına karşılık müslümanlara Kadir gecesinin verildiği belirtilir (el-Muvatta?, "İ?tikâf", 6). Kadr sûresinde bildirildiğine göre bu gecede Allah'ın izniyle melekler ve Cebrâil yeryüzüne iner ve gece boyunca yer yüzüne barış ve esenlik hâkim olur. 
Kadr sûresinde verilen bilgiler, Kur'an'ın ramazan ayında (el-Bakara 2/185) ve bütün hikmetli işlerin kararlaştırıldığı mübarek bir gecede (ed-Duhân 44/3-4) indirildiğine dair âyetlerle birlikte ele alındığında Kadir gecesinin ramazan ayı içinde bulunduğu sonucu ortaya çıkar. Bu gecenin daha çok ramazanın son on veya yedi günündeki tekli gecelerde aranması gerektiğine dair hadisler (Buhârî, "Fazlü leyleti'l-Kadr", 2-3; Müslim, "Sıyâm", 205-220) gecenin tesbitiyle ilgili bazı ipuçları vermektedir. Bu hususta sahâbeden gelen rivayetlerde en çok ramazanın 27. gecesi öne çıkıyorsa da (Müslim, "Salâtü'l-müsâfirîn", 179-180, "Sıyâm", 220-221; Ebû Dâvûd, "Şehru Ramazân", 2, 6; Tirmizî, "Savm", 72) bu rivayetler ihtilâflı olduğundan kesinlik ifade etmemektedir. Bazı nakillerde Hz. Peygamber'in Kadir gecesinin vaktini haber vermeye teşebbüs ettiği, ancak o sırada bir konuda anlaşmazlığa düşen iki sahâbînin Resûlullah'a başvurması üzerine buna fırsat bulamadığı, daha sonra da konunun zihninden silindiği bildirilir (Buhârî, "Fazlü leyleti'l-Kadr", 4; Müslim, "Sıyâm", 217; Dârimî, "Savm", 56).
Bir hadiste inanarak ve mükâfatını Allah'tan bekleyerek Kadir gecesini ihyâ edenlerin geçmiş günahlarının affedileceği müjdelenmiştir (Buhârî, "Fazlu leyleti'l-Kadr", 1; Müslim, "Salâtü'l-müsâfirîn", 175-176). Ramazanın son on gününe girildiğinde Hz. Peygamber dünyevî işlerden uzaklaşıp i'tikâfa çekilir, geceleri daha çok ibadet ve tefekkürle geçirdiği gibi ailesini de uyanık tutardı (Buhârî, "Fazlu leyleti'l-Kadr", 5; "İ?tikâf", 1; Müslim, "İ?tikâf", 1-5; Tirmizî, "Savm", 73). Bir hadiste Resûl-i Ekrem'in Kadir gecesinde, "Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni de affet!" şeklinde dua edilmesini tavsiye ettiği belirtilir (Tirmizî, "Da?avât", 84; İbn Mâce, "Du?â?", 5). Bu sebeple müslümanlar, ramazan ayının son on gecesini ve özellikle âlimlerin çoğunluğunun işaret ettiği 27. geceyi, kulluk bilinci içinde ibadet ederek ve geçmişte yaptıkları hataları bir daha tekrarlamamaya kesin karar vererek geçirmeye özen gösterirler.
KADİR GECESİNDE NE OLMUŞTUR?
Kadir Gecesi İslam dinine göre, Kur’an’ın vahiy yoluyla İslam peygamberi Muhammed’e gönderilmeye başlandığı gecedir. Kadir gecesinden Mekke devrinde nazil olan ve Kur’an’ın doksan yedinci sûresi olan beş ayetlik Kadr Suresi’nde bahsedilir. Bu surede Kur’an’ın indirildiği kadir gecesinden bahsedildiği için bu sureye Kadir Suresi denmiştir. Kadr, ‘azamet’ ve ‘şeref’ demektir.Kadir Suresinde Kur’an’ın kadir gecesinde indirildiğinden, kadir gecesinin bin aydan daha hayırlı olduğundan, kadir gecesinin rahmet ve berekete vesile olduğundan, bu sebeple insanlık için taşıdığı değerden bahsedilir.
İslam’a göre Allah Kur’anın ilk ayetlerini Cebrail aracılığı ile İslam peygamberi Muhammed ‘e kırk yaşında Hira Mağarası’nda göndermiştir. İlk ayetler Kadir gecesinde indirilen Alak Suresi’nin ilk ayetleridir.
Kadir gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte, Ramazan’ın yirmi yedinci gününün gecesinde olma ihtimali yüksektir. Hazreti Muhammed, Kadir gecesinin hangi gece olduğunu kesin şekilde belirtmemiş, ancak; Siz Kadir gecesini Ramazan’ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız demiştir.
-Kur’ân-ı Kerim bu gecede inmeye başlamıştır.
– Bu gecedeki ibadet, içerisinde Kadir gecesi bulunmayan bin ayda yapılan ibadetten daha faziletlidir.
-Gelecek bir seneye kadar cereyan edecek olan her türlü hadiseler Allah Teâlâ’nın ezelî kaza ve takdiri ile ilgili meleklere bu gece bildirilir (Tecrîdi Sarih Tercemesi, VI, 312).
-Bu gecede yeryüzüne Cebrail ve çok sayıda melek iner.
– Bu gece tanyerinin ağarmasına kadar esenliktir, her türlü kötülükten uzaktır. Yeryüzüne inen melekler uğradıkları her mümine selam verirler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MUSEVEİLİK NEDİR? MUSEVİLİK HAKKINDA KISA BİLGİ

MUSEVEİLİK NEDİR? MUSEVİLİK HAKKINDA KISA BİLGİ Allah'ın İsrailoğulları'na Musa Peygamber aracılığıyla bildirdiği din kurallarının bütünü. Tektanrıcı büyük dinlerin en eskisi Musevîliktir. Bu dine inanlara Yahudi denir. İsrailoğulları Milattan 2 bin yıl önce Filistin'e yerleşmişlerdi. Birkaç kabileye ayrıldılar. Bunlardan Yahuda kabilesi sonradan ülkenin bütününü egemenliği altına aldı. Bu kabilenin adından türeyen Yahudilik ve Yahudi sözcükleri, sonradan Musevîlik ve Musevi sözcükleriyle karşılandı.  Musevilik Musevilik  Allah'ın İsrailoğulları'na Hz. Musa aracılığıyla bildirdiği din kurallarının bütünü. Tektanrıcı büyük dinlerin en eskisi Museviliktir. Bu dine inanlara Yahudi denir.  İsrailoğulları Milattan 2 bin yıl önce Filistin'e yerleşmişlerdi. Birkaç kabileye ayrıldılar. Bunlardan Yahuda kabilesi sonradan ülkenin bütününü egemenliği altına aldı. Bu kabilenin adından türeyen Yahudilik ve Yahudi sözcükleri, sonradan Musevilik ve Musevi sözcükleriyl

HZ MUHAMMED KİMDİR? HAKKINDA DETAYLI BİLGİLER

HZ MUHAMMED'İN  (S.A.V.)  HAKKINDA Hz. Muhammed (s.a.v.)  Fil Vak‘ası ’ndan 50 veya 55 gün sonra 20 Nisan 571 Pazartesi günü (et-Taķvîmü’l-Arabî, s. 33-44) Adnânîler’in ana yurdu kabul edilen Mekke’de dünyaya geldi. Doğumundan iki ay evvel babası, altı yaşındayken de annesi vefât etti. PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN ÇOCUKLUĞU Annesi vefat ettikten sonra Hz. Muhammed’i (s.a.v.) dedesi Abdülmuttalib himaye etti. Abdülmuttalib, Hz. Muhammed’e (s.a.v.) gereken ihtimamı gösterdi. Yanından hiç ayırmadı, ona baba şefkati ve sevgisinin eksikliğini hissettirmedi. Abdülmuttalib ölümünden önce, sekiz yaşında olan Hz. Muhammed’in (s.a.v.) bakımını oğlu Ebû Tâlib’e vasiyet etti. Ebû Tâlib, Hz. Muhammed’i (s.a.v.) çocuklarından daha fazla sevdi, onun uğurlu olduğuna inandı ve iyi yetişmesi için gayret sarfetti.  Hz. Peygamber’in ikinci annem dediği hanımı Fâtıma bint Esed (r.anha)  de ona kendi çocuklarından daha çok alâka gösterdi. Ebû Tâlib nübüvvetten sonra da yeğeninin yanında yer aldı v

KUREYŞ KABİLESİ NEDİR? KUREYŞ KABİLESİNE NE OLDU?

KUREYŞ KABİLESİ NEDİR? Hz. Muhammed’in üyesi olduğu Arap kabilesidir. Bir yoruma göre Kureyş adı “köpekbalığı” anlamındaki kıreften türemiş, çok güçlü bir kişi olduğu için Fihr bin Malik’e san olarak verilmiş ve soyu bu adla anılmıştır. Bir başka yoruma göre “birleştirmek”, “toplamak” anlamına gelen /çarktan türemiş, dağınık durumdaki kabileyi bir araya getirdiği için Fihr’in torunlarından Kusay bin Kilab’a san olarak verilmiş, daha sonra bütün Fihr soyu bu adla anılmıştır. Üçüncü bir yoruma göre ise “ticaret ve kazanç” anlamındaki tekarruş’ tan türeyen Kureyş, ticaretle uğraştıkları için kabileye ad olarak verilmiştir. Kabilenin atası Fihr bin Malik’in soyu Hz. İsmail’in torunlarından Adnan’a bağlanır. Bu soy Galib, Lüey, Kaab, Mürre, Kilab, Kusay, Abdi Menaf, Haşim, Abdulmuttalib ve Abdullah zinciriyle de Hz. Muhammed’e ulaşır. Haşim’den başlayarak Haşimiler ola­rak anılan bu koldan başka Fihr soyundan daha birçok kabile sürmüştür. Bunların en ünlüleri, Kaab’m Huseys ve Adiy adl