Ana içeriğe atla

I.Balkan Savaşı'nın Nedenleri ve Sonuçları

Osmanlı Devleti I. Balkan Savaşı sonucunda bölgeden çekilmeye başlamıştır. Balkanlarda otorite boşluğu oluşmaya başlamış, kaybedilen toprakların paylaşılması hususunda Balkan Devletleri arasında kargaşalar meydana gelmeye başlamıştır.Bulgaristan'ın I. Balkan savaşı sonucunda pastadan büyük pay almasını sindiremeyen Sırbistan ve Yunanistan birleşerek Bulgaristan'a saldırmıştır. Meydana gelen kargaşadan faydalanmak isteyen Romanya'da bu savaşa dahil olmuştur.Osmanlı Devleti ordusu bölgedeki durumdan faydalanıp Midye ve Enez hattını aşarak Kırklareli ve Edirne'yi ele geçirmiştir.Bulgaristan II. Balkan Savaşı sonucunda her bölgede başarısızlığa uğramış ve gücünü kaybetmiştir.
Nedenleri:
*Rusya’nın takip ettiği panslavist politika nedeniyle gerçekleşmiştir.
*Balkanlardan kopuk bir siyasi idarenin oluşturulmasıdır.
*Fransız İhtilali’nin Milliyetçilik etkisi olarak yayılmasıdır.
*Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp Savaşı’nda güçsüzlüğünün anlaşılmasıdır.
*Bulgar ve Yunanlar arasındaki kilise sorunun çözülmesidir.
*Balkan Devletleri’nin Osmanlı’ya karşı ittifak halinde olmasıdır.
*Rusya’nın bağımsız bir politika izlemesidir.
Sonuçları:
*Sırbistan, Yunanistan ve Karadağ, Bulgaristan önderliğinde birleşerek savaştılar.
*Osmanlı Devleti, Çatalca’ya kadar gerilemiştir.
*Ege Adaları’nda hakimiyet Yunanlara geçmiştir.
*Osmanlı Devleti’nde ordu siyasete karışmıştır.
*Osmanlı Devleti’nde ordunun terhis edilmesidir.
*Osmanlı Devleti’nde ordunun savaşa hazır olmamasıdır.
*Osmanlı Devleti’nde donanmanın yetersiz kullanılmasıdır.
*Avrupa’nın Rusya ile birlikte Balkan Devletleri’ni desteklemesidir.
*Osmanlı Devleti’nin siyasetinin Balkanlar üzerindeki etkisinin azalmasıdır.
*Balkan Devletleri’nin birlikte hareket etmesidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MUSEVEİLİK NEDİR? MUSEVİLİK HAKKINDA KISA BİLGİ

MUSEVEİLİK NEDİR? MUSEVİLİK HAKKINDA KISA BİLGİ Allah'ın İsrailoğulları'na Musa Peygamber aracılığıyla bildirdiği din kurallarının bütünü. Tektanrıcı büyük dinlerin en eskisi Musevîliktir. Bu dine inanlara Yahudi denir. İsrailoğulları Milattan 2 bin yıl önce Filistin'e yerleşmişlerdi. Birkaç kabileye ayrıldılar. Bunlardan Yahuda kabilesi sonradan ülkenin bütününü egemenliği altına aldı. Bu kabilenin adından türeyen Yahudilik ve Yahudi sözcükleri, sonradan Musevîlik ve Musevi sözcükleriyle karşılandı.  Musevilik Musevilik  Allah'ın İsrailoğulları'na Hz. Musa aracılığıyla bildirdiği din kurallarının bütünü. Tektanrıcı büyük dinlerin en eskisi Museviliktir. Bu dine inanlara Yahudi denir.  İsrailoğulları Milattan 2 bin yıl önce Filistin'e yerleşmişlerdi. Birkaç kabileye ayrıldılar. Bunlardan Yahuda kabilesi sonradan ülkenin bütününü egemenliği altına aldı. Bu kabilenin adından türeyen Yahudilik ve Yahudi sözcükleri, sonradan Musevilik ve Musevi sözcükleriyl

HZ MUHAMMED KİMDİR? HAKKINDA DETAYLI BİLGİLER

HZ MUHAMMED'İN  (S.A.V.)  HAKKINDA Hz. Muhammed (s.a.v.)  Fil Vak‘ası ’ndan 50 veya 55 gün sonra 20 Nisan 571 Pazartesi günü (et-Taķvîmü’l-Arabî, s. 33-44) Adnânîler’in ana yurdu kabul edilen Mekke’de dünyaya geldi. Doğumundan iki ay evvel babası, altı yaşındayken de annesi vefât etti. PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN ÇOCUKLUĞU Annesi vefat ettikten sonra Hz. Muhammed’i (s.a.v.) dedesi Abdülmuttalib himaye etti. Abdülmuttalib, Hz. Muhammed’e (s.a.v.) gereken ihtimamı gösterdi. Yanından hiç ayırmadı, ona baba şefkati ve sevgisinin eksikliğini hissettirmedi. Abdülmuttalib ölümünden önce, sekiz yaşında olan Hz. Muhammed’in (s.a.v.) bakımını oğlu Ebû Tâlib’e vasiyet etti. Ebû Tâlib, Hz. Muhammed’i (s.a.v.) çocuklarından daha fazla sevdi, onun uğurlu olduğuna inandı ve iyi yetişmesi için gayret sarfetti.  Hz. Peygamber’in ikinci annem dediği hanımı Fâtıma bint Esed (r.anha)  de ona kendi çocuklarından daha çok alâka gösterdi. Ebû Tâlib nübüvvetten sonra da yeğeninin yanında yer aldı v

KUREYŞ KABİLESİ NEDİR? KUREYŞ KABİLESİNE NE OLDU?

KUREYŞ KABİLESİ NEDİR? Hz. Muhammed’in üyesi olduğu Arap kabilesidir. Bir yoruma göre Kureyş adı “köpekbalığı” anlamındaki kıreften türemiş, çok güçlü bir kişi olduğu için Fihr bin Malik’e san olarak verilmiş ve soyu bu adla anılmıştır. Bir başka yoruma göre “birleştirmek”, “toplamak” anlamına gelen /çarktan türemiş, dağınık durumdaki kabileyi bir araya getirdiği için Fihr’in torunlarından Kusay bin Kilab’a san olarak verilmiş, daha sonra bütün Fihr soyu bu adla anılmıştır. Üçüncü bir yoruma göre ise “ticaret ve kazanç” anlamındaki tekarruş’ tan türeyen Kureyş, ticaretle uğraştıkları için kabileye ad olarak verilmiştir. Kabilenin atası Fihr bin Malik’in soyu Hz. İsmail’in torunlarından Adnan’a bağlanır. Bu soy Galib, Lüey, Kaab, Mürre, Kilab, Kusay, Abdi Menaf, Haşim, Abdulmuttalib ve Abdullah zinciriyle de Hz. Muhammed’e ulaşır. Haşim’den başlayarak Haşimiler ola­rak anılan bu koldan başka Fihr soyundan daha birçok kabile sürmüştür. Bunların en ünlüleri, Kaab’m Huseys ve Adiy adl