Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hazreti Ebu Süfyan

Hazreti Ebu Süfyan Hicretten elli yedi yıl önce (m. 565) Mekke’de doğdu. Bedir Gazvesi’nde öldürülen oğlu Hanzale’den dolayı Ebû Hanzale künyesiyle de anılır. Annesi, Hz. Peygamber’in hanımı Meymûne’nin halası olan Safiyye bint Hazn el-Hilâliyye, babası Kureyş kabilesi ileri gelenlerinden Harb b. Ümeyye’dir. Çocukluğu Mekke’de refah içinde geçti. Hz. Peygamber’in amcası Abbas onun en samimi çocukluk arkadaşıydı. Ebû Süfyân babası gibi ticaretle meşgul oldu. Okuma yazma bilen çok az sayıdaki Mekkeli’den biriydi. Kısa sürede kendini kabul ettirerek görüşüne başvurulan, sözüne güvenilen, kabilesinin ticaret işlerini yöneten bir Kureyş büyüğü durumuna geldi. Resûlullah’ın peygamberliğini ilân etmesinden sonra Kureyş ileri gelenleri gibi o da İslâm’a cephe aldı. Onun bu tavrında, Ümeyye ailesiyle Hz. Peygamber’in mensup olduğu Benî Hâşim arasında öteden beri devam edegelen rekabet ve düşmanlığın önemli rolü vardır. İslâmiyet’in Mekke’de hızla yayılması ve Hamza ile Ömer’in müslüman olm

Hazret-i Muaviye

Hazret-i Muaviye Hazret-i Muaviye (radıyallahü teâlâ anh), Peygamber efendimizin kayınbiraderi ve vahiy kâtibi idi. Resulullahın zevcelerinden Habibe validemizin kardeşidir. Eshab-ı kiramın büyüklerindendir. Öleceği zaman, Resulullahın kendisine hediye ettiği bir gömleğe sarılıp, hazinesinde saklamış olduğu, Resulullahın mübarek saç ve tırnak kesintilerinin de gözlerine ve ağzına konularak defnedilmesini vasiyet etmişti. Kabri Şam’dadır. Mekke fethedildiği gün babası ile beraber, Resulullahın önünde müslüman oldu. Hazret-i Muaviye, Peygamber efendimizin kâtiplerinden idi. Yazısı güzel idi. Fasih, halim, vakur idi. Zeyd ibni Sabit diyor ki: Muaviye, Cebrailin getirdiği vahyi ve Peygamber efendimizin mektuplarını yazardı. Fahr-i âlemin emniyetlisi idi. Bu yüksek rütbe, derecesinin ne kadar yukarı olduğunu gösterir. Bu büyük zata dil uzatanlar, Server-i âlemin Kur’an-ı kerimi yazmakta emniyet ettiğine dil uzatmış olurlar. Abdullah ibni Mübarek hazretlerinin ilminin derecesini bi

KADI İYÂS HAZRETLERİ

KADI İYÂS HAZRETLERİ Kadı İyâs Hazretleri Hazreti İyâs b. Kurrehin dedesi; Resûlullah efendimizle görüşmüştür… İyâs (rh.a.) belâgat ve fesahatte, en yüksek derecedeydi. Firâset ve zekâsı ise erişilmezdi… Bu sebeple Emevî Halifesi, Ömer b. Abdülaziz (rh.a.) Irak’taki vekiline emretti ki: “İyâs ile el-Hıraşı hazretierini, yanına çağır. Hangisi daha ehil ise; onu ‘kadı’ tâyin et…” Vekil ikisini de, huzûra da’vet etti. Meseleyi ve halîfenin emrini bildirdi. İkisi de ehliyetli ve münâsib idiler. Bu sebeble vekil tereddüt içindeydi, onun bu tereddütünü gören Hazreti İyâs dedi ki: “Efendim!.. Bizi devrimizin en büyük âlimleri olan; Hasan-ı Basrî ile Muhammed Şîrîn hazretlerine sorun! Hangimizi tercih ederlerse, görevi ona verirsiniz.” Vekil bu fikri, çok beğendi. Onlara haberci gönderirken, Hazreti d-Hıraşî söz istedi ve: “Vallâhi, O büyük zâtları rahat­sız etmeye lüzûm yok. Çünkü kardeşim İyâs, benden daha âlimdir. Ve benden daha iyi, hüküm verebilir” dedi. Vekîl ge­ne de, tereddü